Türkiye’de son yıllarda otomobil kullanım oranı giderek artarken, yapılan yeni bir araştırma, her 1000 kişiye düşen otomobil sayısının 190 olduğunu ortaya koydu. Bu rakam, Türkiye’deki otomobil sahipliği oranının giderek yükseldiğini ancak hala dünya genelindeki birçok gelişmiş ülkenin gerisinde kaldığını gösteriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 2023 itibariyle Türkiye’deki toplam otomobil sayısı, nüfusun büyüklüğü göz önüne alındığında oldukça dikkat çekici bir seviyeye ulaşmış durumda. Otomobil sahipliğindeki artış, özellikle büyük şehirlerdeki yoğun trafik ve bireysel ulaşım ihtiyacının artmasıyla paralel bir şekilde gerçekleşti. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde otomobil sahipliği oranı oldukça yüksek. Bunun yanı sıra, kırsal bölgelerde de otomobile sahip olma oranları giderek artıyor.
Ancak, Türkiye’nin her 1000 kişiye düşen 190 otomobil sayısı, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında hala düşük bir seviyede kalıyor. Örneğin, Avrupa’da bazı ülkelerde bu oran 500’ün üzerine çıkabiliyor. Türkiye’nin otomobil sahipliği oranı, Avrupa ülkelerinin gerisinde kalsa da, özellikle genç nüfusun artan alım gücü ile birlikte bu oranın hızla yükseleceği öngörülüyor.
Araştırmalar, otomobil sahipliğinin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda ekonomik bir gösterge olduğunu da ortaya koyuyor. Birçok kişi, otomobilin, kişisel özgürlüğü ve işlevselliği artıran önemli bir yatırım olarak gördüğü için, otomobil alımına yöneliyor. Ancak, yüksek vergi oranları ve yakıt fiyatlarının artışı, bazı kesimlerin otomobil alımını zorlaştırıyor.
Bunun yanı sıra, Türkiye’deki otomobil piyasasında elektrikli araçların da giderek daha fazla tercih edilmeye başlandığı gözlemleniyor. Elektrikli araçlar, çevre dostu olmalarının yanı sıra, uzun vadede yakıt ve bakım maliyetlerinin daha düşük olması nedeniyle, giderek daha fazla ilgi görüyor. Devletin elektrikli araçlar için sağladığı teşvikler ve vergi indirimleri, bu alandaki gelişmeyi hızlandırıyor.