Elektrikli araç kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye’de şarj altyapısı hızla büyüyor. 2025 yılı itibarıyla ülke genelindeki şarj soketi sayısı 29 binin üzerine çıktı. Bu artış, yerli üretimden yabancı markalara kadar genişleyen EV pazarına güçlü bir destek sağlıyor.
Son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli araçlara olan ilgi artıyor. Çevreci yaklaşımlar, düşük kullanım maliyetleri ve devlet teşvikleri sayesinde elektrikli otomobil satışlarında ciddi bir yükseliş gözlemlenirken, bu değişimin altyapı tarafında da büyük yatırımlar yapılıyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açıklanan son verilere göre, Türkiye genelindeki elektrikli araç şarj soketlerinin sayısı 29 bin adeti aşarak tarihi bir eşiği geride bıraktı. Bu rakam, sadece bireysel kullanıcılar için değil, aynı zamanda ticari araç filoları ve toplu ulaşım projeleri açısından da büyük önem taşıyor.
Türkiye’de şarj noktalarının büyük kısmı, nüfus yoğunluğu ve araç kullanımının yüksek olduğu metropollerde konumlanmış durumda. En fazla şarj soketi bulunan iller şu şekilde sıralanıyor:
Bu illerde hem hızlı şarj (DC) hem de yavaş şarj (AC) noktalarının dağılımı dengeli şekilde artırılıyor. Özellikle alışveriş merkezleri, otoparklar, zincir market otoparkları ve otoyol dinlenme tesisleri şarj altyapısının en yoğunlaştığı alanlar arasında yer alıyor.
Yerli elektrikli araç markası Togg’un piyasaya girişi, Türkiye’deki elektrikli araç ekosistemine ciddi bir ivme kazandırdı. Togg’un sadece üretimle kalmayıp aynı zamanda şarj altyapısına yatırım yapması, sektördeki rekabeti de artırdı.
Togg’un iştiraki olan Trugo, ülke genelinde 180 kW ve üzeri ultra hızlı şarj cihazlarını yaygınlaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bu girişimler, özellikle uzun yolculuklar yapan sürücüler için büyük bir avantaj sağlıyor.
Türkiye’de şarj istasyonu kurulumları yalnızca kamu destekli projelerle sınırlı değil. Son dönemde birçok özel şirket de sektöre güçlü şekilde adım attı. Öne çıkan markalar arasında:
gibi firmalar bulunuyor. Bu şirketler, yüksek hızlı şarj (DC) istasyonlarının yanı sıra konut ve iş yerlerine yönelik bireysel çözümler de geliştiriyor.
EPDK, 2022 yılında yürürlüğe koyduğu düzenlemeyle elektrikli araç şarj ağı işletmeciliğini lisansa tabi hale getirmişti. Bu çerçevede, 2025 itibarıyla Türkiye’de 130’dan fazla lisanslı şarj ağı işletmecisi faaliyet gösteriyor. Bu şirketler, şarj ağı altyapısını kurma, işletme ve teknik destek sağlama yetkisine sahip.
Lisanslı işletmecilerin şarj noktalarını dijital haritalar aracılığıyla kullanıcıya sunması da zorunlu hale getirilmiş durumda. Bu sayede kullanıcılar mobil uygulamalar üzerinden en yakın şarj noktasını bulabiliyor, anlık durum bilgisi alabiliyor ve ödeme işlemlerini dijital olarak gerçekleştirebiliyor.
Elektrikli araç şarj soketi sayısındaki artış, birkaç kritik sonucu da beraberinde getiriyor:
Ayrıca şehir planlamasında da değişiklikleri zorunlu kılan bu gelişme, yeni inşa edilen konut projelerinde ve kamu binalarında şarj altyapısı bulundurmayı zorunlu hale getirebilecek yasal düzenlemelerin önünü açıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı’nın ortak vizyonu doğrultusunda, Türkiye’nin 2030 yılına kadar 1 milyon elektrikli araç ve en az 250 bin şarj soketine ulaşması hedefleniyor. Bu kapsamda;
gibi adımların hız kazanması bekleniyor.
Hindistan otomotiv pazarında yeniden yapılanma sürecine giren JSW MG Motor India, 2025 Mayıs ayında 6.304…
Otomotiv dünyasında dönüşüm rüzgârı hız kesmeden devam ediyor. Yeni nesliyle sadece elektrikli olarak üretilecek bir…
Hindistan merkezli otomotiv devi Tata Motors, elektrikli binek araç segmentinde yeniden %50 pazar payına ulaşmayı…
Sportif tasarımı ve güçlü motor seçenekleriyle dikkat çeken MG7, Türkiye’de satışa sunuldu. 2 milyon 470…
2025 Yılının Otomobili Ödülü İçin Kıyasıya Rekabet Otomotiv sektörünün prestijli ödüllerinden biri olan "Türkiye’de Yılın…
Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) ile Hyundai arasında imzalanan stratejik iş birliğiyle, ülkenin ilk…